Geçen bölümde demiryolları hakkında kısa bir özet yapmıştık.
2.Bölüm
•
Öncelikle bu noktaya nasıl geldiğimizi hatırlayalım
Tabi ki önce GAP ‘tan başlamalıyız.
•
Güneydoğu Anadolu Projesi (kısaca GAP),
Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen;
Barajlar, Hidroelektrik Santralleri ve Sulama Tesislerinin yanı sıra,
Kentsel ve Kırsal Altyapı, Ulaştırma, Sanayi, Eğitim, Sağlık ve
Diğer sektörlerin gelişmesini ve Hizmetlerini kapsayan entegre projedir.
Bölgemizde 60’lı yıllardan beri,
Keban Barajından bu yana on yıllar geçtiği halde,
GAP halka refah sunamadı.
Oysa;
Adıyaman, Batman, Diyarbakır,
Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnaklı köylüler,
Bu proje ile ihya olacaklardı.
Sonuçta;
Bu günlerde,
Bölgede,
Yoksul ile zengin arasındaki uçurum daha da derinleşmiş bulunuyor.
GAP gündeme geldiğinde;
“Güneydoğu Anadolu Bölgesinde,
Sürdürülebilir ve Adil kalkınma anlayışı ile yaşam kalitesini yükseltmek için, Kaynakların etkin ve verimli kullanımını sağlayarak planlar yapmak,
İzlemek ve koordinasyonu sağlamak,
İnsana ve çevreye duyarlı,
Yenilikçi model projeler uygulamaktır.” söyleniyordu.
İlk söylenen başta Bölge olmak üzere memleketin ihya olacağı idi.
Bolluk ve bereket fışkıracaktı…
Çatlamış Harran toprakları suya doyacaktı…
Tarım ve hayvancılık, entegre (bütünleşmiş) tesislerle birleşecek,
Yokluk ve Yoksulluk tarih olacaktı.
Köylüler Suya doyacaktı.
Santrallerinden elde edilen elektrikle,
“Doğu ve Güney Doğu Anadolu”, Su ve Elektrikle Mutlu olacaktı.
Halk içindi bu proje ve Halk,
Yokluktan, Yoksulluktan, Susuzluktan, Karanlıktan kurtulacaktı.
GAP sadece Bölgeyi ihya etmeyecekti, tüm Türkiye’yi besleyecekti…
Devlet Üretim Çiftliği ile ünlü Ceylanpınar'ı olan,
Uçsuz bucaksız topraklarıyla,
Hazine arazileriyle,
Sınır boylarıyla,
Mayınlı tarlalarıyla tanınan bölgemizde,
Sınırdan birkaç parça eşya geçirerek,
Ekmek parası kazanma derdine düşen köylüler buna gerek duymayacaktı.
Türküler yakılıyordu Urfa’da:
“Fırat dağı deliyor
Urfa'ma su geliyor
Ane kalk bir zılgıt çal
Harran'a su geliyor
Hasret kaldım suya ben
Daldım bir uykuya ben
Rüyada bir su gördüm
İçtim doya doya ben
Fırat dağı deliyor
Urfa'ma su geliyor
Ane kalk bir zılgıt çal
Harran'a su geliyor”
Urfalının ve Bölge halkının, makus talihi değişecekti,
Bir eli yağda bir eli balda olacaktı…
Ama olmadı işte..
Kaç hükumet, kaç askeri darbe, kaç koalisyon geçti üzerinden.
Başa gelen her hükumet övdü durdu GAP’ı.
Demirel, sonra Özal ele aldı GAP’ı.
Baraj yapılacak, sulama kanalları döşenecek,
İş alanları genişleyecek, devlet destek sunacak, küçük üretici ezdirilmeyecekti…
Küçük toprak sahipleri ağalara yem edilmeyecekti!
Oysa tarım ve hayvancılık bitirildi.
Özelleştirme politikalarıyla,
Bölgenin tüm kamu kurumları talan edildi.
Şeker fabrikaları,
Tütün fabrikaları,
Sümerbanklar,
Suma fabrikaları,
İçki ve Alkol fabrikaları,
Et ve Balık Kurumları,
SEK’ler,
TİGEM’ler bir bir yok edildi.
Tütün ekimi yasaklandı.
Hayvancılık bitirildi.
Üretici tefeciye, tüccara, ağa beye, kapitalist şirketlere mahkûm edildi, köleleştirildi.
Urfalı ve Bölge üreticisi kan ağlıyor günümüzde.
İşsizlik kol geziyor.
Yoksulluk bel büküyor.
Sırtını hükumete dayamış bir avuç kapitalist,
Bölgenin kaynaklarını babalarının malı gibi yağmalarken,
Zengin toprak sahipleri kârlarını katlarken,
Küçük üretici,
Emekçi köylüler kan ağlıyor.
Urfa’nın ve Bölgenin yoksulları;
Yaşlı genç, kadın çocuk,
Her mevsim yollara düşüp tarım alanında iş ararken,
Yollarda,
Tarlalarda ölüyor,
Yoksulluk girdabında yaşam kavgası veriyor.
Atatürk Barajı ve HES’ten bu yana 40 yıl geçmesine rağmen,
Kapitalist sömürü düzeninde;
İşçiler,
Emekçiler,
Köylüler,
Çiftçiler,
Üreticiler için
Durum giderek daha vahim bir boyut kazanıyor.
Bir yandan yükselen plazalar, saraylar, hanlar, lüks ve ihtişam,
“Ulan fakirler!” diye bağıran çürümüş düzen yanlıları,
Diğer tarafta çadırlar, barakalar, yokluk, yoksulluk…
Aslında bir sömürü ve yağma projesi olarak değil de,
Üretime dayalı ve halk ve emekçi eksenli bir yönetim olması halinde,
GAP gibi yatırımlar hem doğayı koruyan, çevreyi güçlü kılan,
Başta Bölge’de yaşayanlar olmak üzere,
Tüm halkların yararlanabileceği önemli bir işlev görebilir.
Devlet yıllardır, Şanlıurfa’ya milyarlarca dolarlık yatırım yapmışta;
Gaziantep, Şanlıurfa'dan 51 kat fazla ihracat yapıyor.
Buna karşılık Şanlıurfa hala 48 İl’e tarım işçisi ihraç ediyor.
Halfeti ve Birecik Gaziantep’e bağlanmak istiyor.
Biz hala lahmacunun soğanlı mı? sarımsaklı mı?
Olacağını tartışıyoruz.
Çiğ Köfte denince artık Adıyaman akla geliyor tüm Türkiye’de.
Tırnaklı ekmeğe coğrafi işaret almaya kafa yoruyoruz.
(Şanlıurfa Tırnaklı Ekmeği 20 Mart 2018 tarihinde,
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenmiş ve coğrafi işaret almıştır.)
O tırnaklı ekmek soğuyunca tahta gibi oluyor ayrıca.
Nedeni iyi un kullanılmıyor da ondan.
Sıcak sıcak yersen de midene oturuyor.
Fırıncılara kimsenin gücü yetmiyor da ondan.
Anketlere katılarak soğanı birinci yapmak için oy (!) kullanıyoruz.
Saygılarımla
Yorum yazarak Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Urfasesver - Şanlıurfa Haber, Urfa Haber, Şanlıurfa Son Dakika değil haberi geçen ajanstır.