Cumhuriyet’in 100. Yılı

Efendiler yarın Cumhuriyeti kuruyoruz diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyeti kurarken Türkiye’nin tarım kenti olduğunu, tarım sayesinde yapılacak kalkınma ile çağdaş uygarlık düzeyine ulaşılacağını ve ülkenin sanayileşerek büyüyeceğini söylemişti. Ancak gelinen noktada Cumhuriyet ve Cumhuriyet’e ait bütün değerlerin tehdit altında olduğunu görüyoruz.

Bugün baktığımızda bırakın çağdaş uygarlık düzeyini yakalamayı Cumhuriyetin kurulduğu 19. yüzyılın bile gerisindeyiz. Dünya sanayi çağından teknoloji çağına atlamışken Türkiye’de 100 yılda edinilen bir çok kazanım yok olmak üzere !

Cumhuriyet beraberinde var oluşu, bilimi, sanatı, felsefeyi, demokrasiyi, insan haklarını ve hukuku getirmişken bugün hiç birinden bahsedemiyoruz. Bu duruma hem iktidar hem de tüm muhalefet müşterektirler.

Cumhuriyet hukuk ve demokrasi demektir. 21. yüzyıl Türkiye’sinde Cumhuriyetin kuruluşundan 100 yıl sonra ne hukuktan ne de demokrasiden bahsedebiliyoruz.

Çağdaş uygarlık düzeyine erişip sanayileşmeden sonra bilim ve teknolojiyi yakalayabilseydik bugün tarım ülkesi olan Türkiye için İsrail’den tohum satın almazdık ! Nerdeyse yediğimiz, içtiğimiz her şeyi ithal ediyoruz. Bindiğimiz araçlardan tutunda kullandığımız ilaçlara kadar her şey ithal ! Zenginliğimizi bilimle harmanlayıp üretebilseydik birçok şeyi ihraç ederdik ve dışarıya bağımlı hale gelmezdik.

Cumhuriyet’in beraberinde getirdiği demokrasi sayesinde bugün belli makamlarda bulunanlar anti demokratik uygulamalarla varlıklarını sürdürmeye devam ediyorlar. Yine Cumhuriyet rejiminin beraberinde getirdiği temel haklar yaşama hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği, düşünce, din ve vicdan özgürlüğü, ifade özgürlüğü, Can ve mal güvenliği gibi haklar hukuk güvencesi altındayken bugün bu hakları koruyacak hukuk bağımlı hale gelmiştir.

Cumhuriyete en büyük zararı verenler kazanımlarını Cumhuriyete borçlu olanlardır.

Cumhuriyet ne demekti ?

Milletin egemenliği kendi elinde tutması ve belirli sürelerde seçtiği milletvekilleri ile kullanması olan bir yönetim biçimidir. Yani Yönetim şeklinin belli bir kişi ya da zümreden alınıp halkın seçtiği temsilciler sıfatıyla yönetilmesidir.

Türkiye Cumhuriyeti devletinin 100 yıl önce kurulan fabrika ayarlarına yani Cumhuriyet’e ve Cumhuriyetin tüm değerlerine dönmesi gerekmektedir ve bu sayede ülke olarak hak ettiğimiz noktada yer alırız yani çağdaş uygarlık düzeyini yakalayabilmemiz için fabrika ayarlarına dönmemiz elzemdir. 24/10/2023 Şanlıurfa